Myomlar, rahimin içerisinde veya çevresindeki düz kas hücrelerinin gelişebilen pürüzsüz, iyi huylu tümörlerdir. Kısmen kas dokularında gelişen miyomlar, rahim ağzında da nadiren görülebilir. Myomlar; uterus miyomları, fibromlar, fibroidler veya fibromiyomlar dahil olmak üzere birçok farklı isimle bilinmektedir.
Myom, kadın hastalıkları alanında en yaygın görülen hastalıktır. Yapılan araştırmalar, doğurganlık döneminde olan tüm kadınların %80’inde miyomların oluştuğunu ancak çoğunun herhangi bir semptoma neden olmadığı için tespit edilmediğini göstermiştir. Tespit edilen vakaların %99’unda ise miyomlar herhangi bir kanserli hücre bulundurmamaktadır ve kansere dönüşme olasılığı oldukça düşüktür.
Myomlar, oluşum yerine göre sınıflandırılmaktadır. Buna göre;
Myomların oluşma nedeni büyük ölçüde bilinmemektedir. Oluşum nedeni hakkındaki en büyük olasılık; adet döngüsünü düzenleyen östrojen ve progesteron hormonlarının anormal kas hücrelerini hızla çoğaltmasıdır.
Hormonlar, miyomları büyüten bir etkendir. Bu durum, myomların hamile kadınlarda daha hızlı büyüyebildiğini açıklamaktadır. Hamilelik sırasında salgılanan yüksek östrojen ve progesteron seviyeleri sıklıkla miyomların büyümesini hızlandırır. Ayrıca menopoz sonrasında myomların gerilemesi, bu bilginin doğruluğunu kanıtlar niteliktedir.
Oluşumunu etkileyen diğer bir faktör ise genetiktir. Aile öyküsünde miyom öyküsü olan bir kadının miyom geliştirme olasılığı daha yüksektir.
Bazı miyomların çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük boyutta olmasının yanı sıra, bazıları ise rahimi deforme edecek kadar büyük olabilir. Büyüme atakları geçirebilen veya aniden küçülen türler de vardır. Miyomların boyutlarının değişmesi normaldir. Ayrıca, bir miyomun herhangi bir tıbbi tedavi olmaksızın yok olma ihtimali de vardır.
Myomların standart bir büyüme hızı yoktur, ancak büyüme oranını etkileyen faktörler şunlardır:
Myomu olan birçok kadın çoğu zaman hiçbir zaman semptom hissetmeyecek ve miyomları tespit edilmeyecektir. Bir kadının yaşayacağı belirtiler miyomun tipine, büyüklüğüne ve sayısına bağlıdır.
Myomların en yaygın semptomları şunlardır:
Myomların oluşum yeri ve boyutuna bağlı olarak, çeşitli doğurganlık ve gebelik problemlerine yol açtığı söylenebilir. Büyümeler; kısırlık, tekrarlayan düşük, doğum komplikasyonları ve erken doğum ile ilişkilidir. Ayrıca, bebeğin rahim içerisindeki konumunu etkileyerek bebeğin anne karnındaki duruşunu etkileyebilirler. Doğum sonrasında rahimin kasılarak küçülmesi ve doğum sonu kanamanın durmasını engelleyebilirler. Bununla birlikte, miyomlu kadınların çoğu normal seyrinde ilerleyen bir hamileliğe sahip olabilir.
Myomlara dair herhangi bir semptom yaşayan kadınlarda bu tanıyı doğrulamak için yapılabilecek testler şunları içerir:
Büyük boyutlu miyomlar fiziksel muayene sırasında bulunabilir. Karın ya da pelvik muayene sırasında sert ve düzensiz bir kitle hissedilebilir.
Ultrason, görüntü üretmek için yüksek frekanslı ses dalgaları kullanır. Transvajinal ultrason, rahim ve yumurtalıklar incelenerek tanıyı koymaya yardımcı olabilir.
Rahim, yumurtalıklar ve diğer pelvik organların iki boyutlu görüntülerini sağlar. Myomların her birinin boyutu, sayısı ve yeri hakkında bilgi edinilebilir. Bazı cerrahi seçeneklere devam etmeden önce sıklıkla önerilir
Steril bir boya maddesi, röntgen görüntüleriyle birlikte rahim boşluğunu ve fallop tüplerini ortaya çıkarmak için kullanılır.
Rahim ağzından rahime doğru bir görüntüleme cihazı iletilir. Rahim kavitesinin doğrudan görüntülenmesini sağlamak için yapılan cerrahi bir prosedürdür. Boşluğun dışındaki miyomları görselleştirememektedir.
Ameliyatsız tedavi mümkün müdür?
Hormon salınımını engelleyen ilaçlar miyomları durdurabilir, ancak geçici menopozal dönem gibi birtakım yan etkiler meydana getirebilir. Tamamen yok edici bir ilaç tedavisi yoktur.
Yaşam tarzı ve diyet değişiklikleri de miyomları küçültmeye yardımcı olabilir. Aşırı kilolu veya obez kadınların sağlıklı kilo aralığına ulaşmaları tavsiye edilir