Suda Doğum Nedir?
22August

Suda Doğum Nedir?

Normal doğum için kullanılan hastanedeki doğum yatakları yerine ılık su dolu bir küvette doğum yapılması süreci suda doğum olarak adlandırılır. Bununla birlikte suda doğum sürecinin baştan sona suda geçmek zorunda olması gibi bir durum söz konusu değildir. Bazı anne adayları doğumun sancılı sürecini su dolu küvetin içerisinde geçirip doğum anında suyun içinden çıkarılabilirler. Bazı anne adaylarının ise tüm doğum sürecini su dolu küvet içerisinde geçirmesi söz konusu olabilir. Suda doğum yönteminin altında yatan temel neden, dokuz ay boyunca amniyotik sıvı içerisinde yaşayan bebeklerin doğumu da benzer bir ortamda gerçekleştirilmesi düşüncesidir. Bu sayede bebek için daha rahat ve güvenli bir doğum süreci, anne içinse daha az stresli bir ortam sağlanabilir.

Suda Doğumun Aşamaları

Suda doğumun aşamaları da diğer doğum yöntemlerindeki ile aynı şekilde ilerler. Doğum genellikle 3 aşamadan oluşan bir süreçtir. Rahim ağzının genişlemesi ilk aşamayı başlatır. Bebeğin doğum kanalına ilerlemesi yaklaşık 8 ila 12 saat içerisinde gerçekleşir. Sancılar arasında 5 ila 30 dakika civarında boşluklar olması mümkündür. Fakat doğum ilerledikçe sancılık sıklaşır ve şiddetlenir. Bu aşamada amniyotik kese yırtılarak anne adayının suyu gelir.

İkinci aşamada bebek doğum kanalından geçmeye başladığından rahim ağzı mümkün olan en geniş haline ulaşır. Anne adayları tuvalete gitme ihtiyacı duydukları anda hissettikleri basınca benzeyen, ancak çok daha şiddetli bir his yaşarlar. Kasılmalar sırasında anne adayından ıkınması istenebilir. Bu aşama anne adayının daha önce doğum yapıp yapmadığına, kaç kez doğum yaptığına, bebeğin boyutuna ve pozisyonuna göre değişiklik gösterebilir. Bu aşama, doğumun gerçekleştiği aşamadır.

Bebeğin doğumundan 5 ila 15 dakika sonra yeniden kasılmalarla doğumun üçüncü aşaması başlar. Bu aşamada plasenta rahimden ayrıldıktan sonra vücut dışına çıkmakta olup; anne adayının plasenta çıktıktan sonra titreme yaşaması olağan bir durum olarak kabul edilir.

Suda Doğum Nedir?

Suda Doğumun Faydaları ve Riskleri

Ebeler, doğum merkezleri ve kadın doğum uzmanlarına göre suda doğum, doğum stresinin buna bağlı olarak fetal komplikasyonların azaltılması sürecini destekler. Diğer yandan suda doğum mutlaka profesyonel sağlık kurum ve kuruluşlarında, alanında uzman ve deneyimli doktorlar ve sağlık ekipleri tarafından steril bir ortamda gerçekleştirilmelidir.

Suda doğum sırasında anne adayının içerisinde yer aldığı ılık su; yatıştırıcı, konforlu ve rahatlatıcı olduğundan anne adayının daha az stresli olmasına yardımcı olur. Suyun kaldırma kuvvetinin etkisi annenin özgül vücut ağırlığını azaltır ve serbest bir şekilde hareket etmesini destekler. Suda doğum yöntemi suyun kaldırma gücünün de etkisiyle, daha etkili rahim kasılmaları ve kan dolaşımı sağlar. Kan dolaşımı iyileştikçe kaslar daha fazla oksijen alır. Oksijenin artması anne adayının ağrısını azaltırken, bebeğin daha fazla oksijen alması ve olası komplikasyon riskinin azalmasını sağlar.

Suda doğum dış dudaklar ve anüs arasında yer alan perine bölgesinin elastikliğini artırarak doğum sırasında meydana gelmesi olası yırtılmaları önler. Elastikiyetin ve rahatlığın artması sayesinde bebeğin doğumuna yardımcı olmak için epizyotomi yapılmasına yani kesiler açılmasına gerek kalmaz. Ilık suyun diğer bir faydası yüksek tansiyonu düşürerek anne adayının anksiyete oranını azaltmasıdır. Su aynı zamanda strese neden olan hormonların işlevini azaltır ve ağrı kesici olarak endorfin üretilmesini destekler. Anne ılık suda fiziksel olarak gevşediği ve doğum sürecine daha fazla odaklandığı için daha sağlıklı bir doğum süreci yaşayabilir. Tüm bunların yanı sıra su anne adayında mahremiyet duygusu sağlayarak doğum sırasındaki endişelerin ve korkuların azalmasına yardımcı olur.

Suda doğum yönteminde bebek amniyotik kese içinde bulunduğu ortama benzer bir yere geçiş yaptığından stres seviyesi düşük olur. Stres seviyesinin azalması bebeğin güven duygusunu artıran önemli bir etkendir.

Diğer yandan suda doğum yönteminin de bazı riskleri vardır. Bebek doğum kanalında stres yaşadığı ya da kordon suyun içinde büküldüğü takdirde bebeğin su soluma olasılığı artacağından boğulma riski doğacaktır. Ancak bu son derece nadir bir durum olma özelliğine sahiptir. Çünkü bebekler normal nefes almaya, havayla temas edince başlarlar. Kendi başlarına nefes almaya başlayana ya da kordon kesilene dek bebeklerin oksijen alması göbek kordonuyla sağlanır. Bu aşamada karşılaşılabilecek potansiyel risklerin başında, bebek su yüzeyine çıkarken kordonun kendiliğinden kopması gelir. Bunu önlemek için bebek annenin göğsüne doğru kaldırılırken dikkatli olunmalıdır.

Suda doğum yönteminin neden olabileceği diğer bir potansiyel risk, yenidoğan bağırsağındaki ilk kolonizasyon başlatıcı bakterilerin yapısında yaşanması olası değişikliktir. Ancak bu durum sezaryen sonrasında da görülebilir.

Genital bölgelerde virütik faktörlerden kaynaklanan akne, kızarıklık, sivilce gibi durumlar olduğu takdirde suda doğum yöntemi önerilmez. Bunun yanı sıra anne adayının aşırı kanaması ya da enfeksiyonu olması, ikiz ve üçüz gibi çoğul gebelikler olması ya da beklenen doğum tarihinden iki hafta ya da daha uzun süre önce erken doğum beklenmesi halinde suda doğum tercih edilmez.

Bizi Arayın